Sağlık

Kanserin İlacı Nedir, Kanser İlacı Bulundu mu? Kanserin Çaresi Nedir

Geçen günlerde, televizyonda yaşlı bir vatandaşımız vardı. Adam “ben kanserin ilacını buldum, kaç tane kanserli insanı iyileştirdim.” gibisinden garip garip açıklamalarda bulunuyordu. Yaptığı bir karışımla kanserli hücreleri öldürdüğünü, dolayısıyla kansere de çözüm bulduğunu ifade eden bu insan bana pek inandırıcı gelmedi.

Peki Kanser İlacı Bulundu mu?

Bu kadar profesör, bu kadar tıp alanında uzman insan yaptıkları bu kadar araştırmadan sonra kanserin tedavisine kesin bir çözüm bulamazken bu vatandaşımız ve bu insana benzer bir takım insanlar, vatandaşlarımızı hem maddi yönden hem de manevi yönden sömürmeye başladı. Hele geçen senelerde Adana’ da zamanında bir tıp fakültesi yardımcı doçent olarak çalışan doktorumuz,

insanlarımıza her bir şişesi 500-600 ytl den bitkisel ilaçlar satarak yolunu buluyordu. Gerçekten ülkemizde hem maddi hem manevi yönden insanlarımız sömürülüyor. Yok sizi iyileştireceğiz, yok elimizde bir iksir var ki sizi bütün hastalıklardan kurtaracak, yok vücudunuzda bir tek kanserli hücre kalmayacak gibisinden bir çok ifade kullanılıyor. Gerçekten utanç verici olaylar bunlar.

Güzel ülkemin güzel insanları ülkemizde o kadar hastane, bir o kadar alanında uzman doktorlarımız varken kendini kanserin tedavisini buldum diyen insanlara bel bağlamayın..

Nano Tanecikler Kemoterapide Kanser Hücrelerini Öldürüyor mu?

Pensilvanya Üniversiteli araştırmacılar 2 güçlü kanser ilacını doğal ortamda ayrışan nano taneciklerin içersine koyarak göğüs kanseri tedavisinde kullandılar.

Nano taneciklerin (polimerzomlar) içersindeki boşluk, paklitaksel (Taxol) ve doksorubisin gibi güçlü kanser ilaçlarının buraya konularak kanser dokularına ulaştırılmalarını sağlıyor. Bu araştırma polimerzomların tıptaki geniş kullanım olanaklarını gösteriyor.

Bu yeni yöntem diğer ‘Truva atı’ tipindeki diğer tedavilerden daha çok olanak sağlıyor çünkü polimerzomlar sadece asidik kanser hücresi ortamında ayrışarak taşıdıkları ilaçları hedeflenen dokuya ulaştırmış oluyorlar.

Polimerzomlar 2 yapay polimer tabakasından oluşmakta. Molekül düzeyinde fosfolipidlerden büyük olamalarına rağmen benzer kimyasal özelliklere sahipler. Bu benzerlik sayesinde kanser hücrelerinin duvarlarında delikler açabiliyorlar. Polimerzomlar yapısal olarak çok küçük bir hücreye veya bir virüse benziyorlar.

Dış yüzeyi oluşturan büyük polimerler suda çözünmeyen paklitakselin taşınmasını sağlarken suda çözünen doksorubisin ise polimerzomun iç kısmında taşınıyor. Araştırmacılar bu polimerzom ilaç yapısının doğru karışımlar sağlandığı takdide kendi kendine oluştuğunu belirttiler.

Son araştırmalar paklitaksel ve doksorubisinin kanser tedavisinde beraber kullanıldıklarında daha etkin olduklarını gösteriyor. Fakat şimdiye kadar bu karışımı kanser dokularına ulaştıracak bir yöntem mevcut değildi. Polimerzomlar bu yokluğu ortadan kaldırarak bu ilaç karışımının kanser dokularına ulaştırılmasını sağladılar.

Polimerzomların şekli, büyüklüğü ve diğer özellikleri değiştirilerek farklı maddelerin vücudun çeşitli yerlerine taşınması sağlanabilir (gen terapisi gibi).

Pensilvanya Üniversitesi

Meme Kanseri Tedavisinde Büyük Gelişme

 

Meme Kanseri Tedavisinde Büyük Gelişme

 

Meme kanseri tedavisinde yeni umut. İngiltere The London School of Medicine and Dentictry Kuruluşu Prof. Dr. Marco Falasca başkanlığında yürüttükleri araştırmalarda ‘PLCg 1’ olarak adlandırdıkları bir enzimin meme kanseri üzerindeki etkisini araştırmışlar, bu enzimin meme kanserinin yayılmasını sağlayan molekülü tespit ettiği ve yayılmasını durdurduğunu, eğer enzim bloke edilirse meme kanseri hücrelerinin vücutta yayılmasının engellenebileceği, kanser ölümlerinin önüne geçilebileceği ifade edildi.

“Araştırma sonucunu ‘heyecan verici’ ve ‘umutlandıtıcı’ olarak değerlendiren bilimadamları, çalışmanın daha erken aşamalarında olduklarını ifade ederek, enzimi durduran ilacın bulunması halinde kanserin yaylımasının engellenebileceğine işaret ettiler.

Falasca başkanlığında çalışmalarını yürüten ekip ‘PLCg 1’ olarak adlandırılan enzimin meme kanseri üzerindeki rolü ve etkisini araştırdılar. Fareler üzerinde yapılan araştırmanın bulguları, Journal Cancer Research’de yayımlandı.

Konuyla ilgili Telegraph’a bir açıklama yapan Prof. Dr. Falasca, yapılan çalışmanın kanserin yayılmasında önemli rol oynayan molekülün tespit edilmesinin yanısıra, bu sürecin durdurulabileceği konusunda da bilgi verdiğini ve bir sonraki büyük adımın bunu hastalar üzerinde denemek olduğunu söyledi.

Bilimsel danışman Dr. Mark Matfield da bu bulguların ardından PLCg1 enzimini durduran ilacın üretilebilmesi için çalışmaların biran önce başlatılması gerektiğini ifade ederek, göğüs kanser hücrelerinin, tespit edilen enzimi üretmesinin engellenmesi halinde hastalığın bir organ ya da bölümden diğerine geçmesinin önlenebileceğini, bunun sağlanabilmesi halinde kanser hastalarının ölümüne sebep olan enzimin vücüttaki yayılmanın durdurulmasının mümkün olacağını belirtti.

The London School of Medicine and Dentictry tarafından yapılan araştırma, Association for International Cancer Research tarafından desteklendi.”

Ayrıca Erkan Topuz: Kansere karşı beta karoteni öneriyor

Kansere karşı beta karoten

Onkolog Prof. Dr. Erkan Topuz kanserde korunmak için birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Erkan Topuz hoca dün akşamki haber programında şunları söyledi: Havuçlu, domatesli zengin salatalar ve koyu renkli sebze ve meyveler kanserden korunmak önemli gıdaların arasındadır.

Erkan Topuz’ un yaptığı bir araştırmaya göre, beta karoten’ in kadınların meme kanserine yakalanma riskini büyük oranda düşürdüğü belirtiliyor. A vitamini yani beta karoten meme kanseri olan kadınlarda, kanserin diğer memeye sıçrama riskini azaltır.

 

Erkan Topuz Kanserden Korunmak İçin Tavsiyeler

 

Peki, bu beta karoten hangi sebze ve meyvelerde var?

En fazla beta karoten koyu kırmızı meyve ve sebzelerde ve turuncu renge sahip mevte ve sebzelerdedir. En fazla beta karoten havuç’ta bulunuyor.

Eğer kilo sorunu yaşamıyorsanız, yani kilonuz fazla değilse, her gün 1 bardak havuç suyu içelim. Fazla kilonuz varsa fazla havuç tüketmeniz, karaciğerinizi yorabilir.

Ayrıca Erkan Topuz sadece havucun değil, koyu renkli meyve ve sebzelerinde sağlık için birer mucize olduğunu belirtiyor. Nar meyvesi de beta karoten açısından zengin bir meyvedir.

Bunun yanında mevsimi yaklaşan kiraz ve karadut beta karoten açısından zengindir.

Bütün kanser hastalarına acil şifalar diliyorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu